22 Şubat 2013 Cuma

Devlet borçlarından nasıl kurtuldu ?

Devlet borçlarından nasıl kurtuldu ?

90'lar ile 2000'lerin ekonomisinin karşılaştırılması

90'lı Yıllarda devlet borçluydu. Devletin finansmanı için bir sürü banka kurulmuştu. Bu bankalar kredi ve mevduat yerine hazine bonosu/devlet tahvili ile devleti fonluyordu. Bir yandan da dövizdeki artış trendinden faydalanıp açık pozisyon karları yazıyorlardı.

Bu durum sarmal haline gelmişti. Bu sarmaldan kurtulmak için önce kur çıpası yöntemi uygulandı. Ancak kur çıpası yöntemi de işe yaramadı ve 2002 krizi patladı. Bir çok banka battı. Kemal Derviş geldi ve ekonomiye el attı. Batan bankalara devlet ey koydu ve sonra birleştirdi.

Sonraki yıllarda ekonomide yeni bir dönem başlamıştı. Bankalara dışarıdan sendikasyon kredileri yağıyordu. Bu sefer bankalar borçlanmıştı ve bu parayı satmaları gerekiyordu.

2000'li yılların ekonomik politikaları işte bu eksende ilerliyordu. Bankalar borçlandıkları sendikasyon kredileri bireysel krediler yolu ile satıyorlardı. Zaten tüketime meraklı bir toplumduk. 2000'lerde tüketim toplumu olup çıkmıştık.  Aile bütçesi kavramı unutulup gitmişti.

İktidar değişti, AKP'de aynı politikayı izledi. Hala da devam ediyor bu ekonomik politika. Bu borçlanmanın önüne geçmek ve olası krizleri önlemek için gündemde kredi kartı limitlerini sınırlandırma var. Ancak siyasi iktidarda bunu yapacak irade yok. Zira kredi kartı borçlarını başka kredi kartlarıyla yapan seçmek kitlesi mevcut.

Sonuçta 90'lardaki devletin üzerindeki borç stoğu, bu yolla halkın üzerine yıkılmış oldu.